
In this step-by-step guide, we’ll show you how to install Open Web UI on an Ollama pre-installed Windows 11 computer using Docker…
In this step-by-step guide, we’ll show you how to install Open Web UI on an Ollama pre-installed Windows 11 computer using Docker…
In the age of artificial intelligence, having your own personal AI is no longer a distant dream. With tools like Ollama, you can easily set up and run AI models right on your Windows 11 machine. This guide will walk you through the process of installing Ollama and getting started with your very own AI companion.
Python’da yield, return’e benzer bir şekilde çalışır. Herhangi bir programlama dilinde olduğu gibi, çalıştırılan bir metodun sonucunu döndürmek için return ifadesini kullanırız. Return ifadesi yalnızca metodun ürettiği değeri döndürür, Yield ise, çoklu sonuç içinden bir değer döndürüp bulunduğu noktayı hatırlayarak, sonraki çağrıda bulunduğu noktadan sonraki değeri döndürür. Return yerine python’da yield kullanılan fonksiyonlara generator fonksiyon denir ve birden fazla yield ifadesi barındırabilir. Bu şekilde bir fonksiyonun birden fazla sonuç döndürmesi sağlanabilir.
Bir metod, yield kelimesi içeriyorsa otomatik olarak bir generator fonksiyon haline gelir.
“Python’da yield”ın en çok kullanıldığı alan; bir “dizi” döndüren bir fonksiyonunuz varsa ve bu diziyi iterate edecekseniz, ama aynı zamanda dizideki her elemanın aynı anda bellekte bulunmasına gerek yoksa, bir generator fonksiyon ile bu dizinin iterate edilmesidir. Iterate yapılarak tüketilen bu generator fonksiyon, her bir değeri döndürdüğünde nerede kaldığını hatırlayarak sonraki iterasyonda kaldığı yerdeki değeri dönrürür ve tekrar çağırılmayı bekler.
Yield ifadesi, sonuç döndürdüğünde metodun çalışmasını durdurur ve kaldığı yeri hatırlayarak sonraki iterasyonlarda yeniden çağrılan generator fonksiyondan değerleri birer birer döndürerek devam ettirir.
In [1]: def yield_function():
...: yield 10
...: yield 20
...: yield 30
In [2]: for y in yield_function():
...: print(y)
...:
10
20
30
In [1]: def yield_func(l):
...: total = 0
...: for n in l:
...: yield total
...: total += n
In [2]: new_lst = yield_func([10, 20, 30])
In [3]: print(next(new_lst))
0
In [4]: print(next(new_lst))
10
In [5]: print(next(new_lst))
30
In [6]: print(next(new_lst))
---------------------------------------------------------------------------
StopIteration Traceback (most recent call last)
<ipython-input-9-b33a0da7654c> in <module>()
----> 1 print(next(new_lst))
StopIteration:
Iterate edilebilir generator fonksiyonlar yazmak için kullanmak gerek.
Zaten en önemli özelliği de bir fonksiyondan birden fazla sonuç almak gerektiği zamanlarda kullanımasıdır.
Sürekli çağrı yapılan generator fonksiyon, son kalınan yield statementinden itibaren çalışmaya başlayacaktır.
Böylece fonksiyon içindeki yield’a kadar olan tekrar çalıştırılmayrak CPU süresi kazanımı sağlar.
Generator fonksiyonlar veri akışlarıyla veya CSV dosyaları gibi büyük dosyalarla çalışılırken yaygın olarak kullanılmaktadır.
Örneğin:
import csv
def get_line_from(file_name):
with open(file_name, "r") as csv:
for line in csv.reader(f):
yield line
for line in get_line_from(file_name):
print(line)
Yukardaki örnekte tanımlanan get_line metodu ile bir dosyadaki her bir satırı yield ile almak suretiyle tüm dosyanın belleğe yüklenmesine gerek kalmadan satır satır okunması sağlanabilmekte.
Daha basit kullanımıyla:
def get_line_from(file_name):
for row in open(file_name, "r"):
yield row
Bir generator ifade yaratarak, en yalın haliyle şöyle de yazılabilir:
get_line_from = (row for row in open(file_name))
Dikkat ederseniz yukardaki örnekte köşeli parantez yerine “[” yerine düz parantez “(” kullandık. Eğer köşeli parantez kullanmış olsaydık, get_line_from, bir generator fonksiyon olmak yerine bir liste haline dönüşecekti. Ve belki de bu yüzden sistem belleğini tüketecekti. Single line generator ifade oluşturmak için görüldüğü üzere tuple içinde iterasyon yapıyoruz. Bu örnekte generator ifade içinde yield kullanmadığımızı da fark etmişsinizdir. Yield çıktısı, generator ifadelerin doğal özelliğidir.
Linux yöneticilerinin çoğunlukla tercih ettiği içerik görüntüleme uygulaması less
genellikle text dosya içeriğini görüntüleme ve içerik içinde arama yapma için kullanılabilen hızlı ve hafif bir görüntüleyicidir.
less
in en büyük eksikliği nano
gibi dahili bir içerik renklendiricinin bulunmamasıdır. nano
editöründe renklendirme işini bir iki ayar ile halledebilirsiniz. Fakar nano
bir editör olduğu için her zaman dosya görüntülemek amacıyla kullanılamıyor. Özellikle çok büyük dosyalarda aşırı hantal kalıyor.
Ancak aşağıdaki adımları takip ederek less
‘te de içerik renklendirme yapabilirsiniz.
Dikkat: Aşağıdaki adımlar Debian ve türevlerinde iş görmektedir.
Python kütüphanesi olarak repoda bulunan ve metin renklendirme işleri için kullanılan python-pygments
‘i kurarak işe başlıyoruz. Eğer repoda bu ugulama yoksa http://pygments.org/download/ adresinden edinebilirsiniz.
python-pygments
‘i kurmanın iki yolu var birisi repo’dan diğeri pip
aracılığı ile. Ben sistem çapında yapılacak değişiklikler için stabiliteyi bozmamak adına repodakini kullanmayı tercih ediyorum.
# apt install python-pygments
Kullanıcının less
uygulamasını çalıştırdığında dosya uzantılarını tanıyabilmesi için aşağıdaki betiği kullanıcı kök klasöründe oluşturun.
# nano ~/.lessfilter
#!/bin/sh
case "$1" in
*.awk|*.groff|*.java|*.js|*.m4|*.php|*.pl|*.pm|*.pod|*.sh|\
*.ad[asb]|*.asm|*.inc|*.[ch]|*.[ch]pp|*.[ch]xx|*.cc|*.hh|\
*.lsp|*.l|*.pas|*.p|*.[xy]ml|*.xps|*.xsl|*.axp|*.ppd|*.pov|\
*.diff|*.patch|*.py|*.rb|*.sql|*.ebuild|*.eclass|*.ini)
pygmentize -f 256 "$1";;
.bashrc|.bash_aliases|.bash_environment)
pygmentize -f 256 -l sh "$1";;
*)
if grep -q "#\!/bin/bash" "$1" 2> /dev/null; then
pygmentize -f 256 -l sh "$1"
else
exit 1
fi
esac
exit 0
Bu dosyayı aşağıdaki komut ile çalıştırılabilir hale getiriyoruz:
# chmod u+x ~/.lessfilter
Daha sonra kullanıcı kök dizinindeki .bashrc
dosyasının en altına aşağıdaki satırları ekliyoruz.
# nano ~/.bashrc
export LESS='-R'
export LESSOPEN='|~/.lessfilter %s'
alias less='less -r'
Dosyayı kaydettikten sonra değişikliklerin etkili olması için shell oturumunu yeniden açmanız gerekli. Bu dakikadan sonra açacağınız her yeni shell’de less
uygulaması alakalı uzantılara denk geldiği takdirde içeriği renklendirerek gösterecektir.
Notebook’umda kullandığım PostgreSQL 10 sürümü veritabanıdağıtımını sonunda 12 sürümüne çekme kararı verdim. Daha önce kullandığım işletim sistemi emrivaki yapıp 12 sürümünü yükledikten sonra güncellemeyi de kendin yap diyince, acil işim olduğundan kurulan 12 sürümünü pruge edip 10 sürümünden devam etmiştim. Ama artık Corona sağolsun evde tıkılı kaldığım şu zamanda sallamadığım güncelleme işine girişebilirim.
Öncelikle purge ile kaldırdığım paketi yeniden kurarak işe başladım:
# apt install postgresql-12
Daha sonra postgres.conf ve pg_hba.conf ayarlarını 10’dan 12’ye aktarıyoruz. Bunun için iki sürümün dosyalarındaki farklara aşağıdaki gibi bakabilirsiniz:
# diff /etc/postgresql/10/main/postgresql.conf /etc/postgresql/12/main/postgresql.conf
# diff /etc/postgresql/10/main/pg_hba.conf /etc/postgresql/12/main/pg_hba.conf
Ayarları aktarma işleminden sonra çalışan postgresql servisini durdurun
# sudo systemctl stop postgresql.service
Servisi durdurduktan sonra yükseltme işlemini “postgres” kullanıcısı ile yapmaya başlayacağız. Bunun için “postgres” kullanıcısına geçin:
# sudo su postgress
Yükseltme işlemine geçmeden önce son olarak cluster’ları kontrol edelim:
# /usr/lib/postgresql/12/bin/pg_upgrade \
--old-datadir=/var/lib/postgresql/10/main \
--new-datadir=/var/lib/postgresql/12/main \
--old-bindir=/usr/lib/postgresql/10/bin \
--new-bindir=/usr/lib/postgresql/12/bin \
--old-options '-c config_file=/etc/postgresql/10/main/postgresql.conf' \
--new-options '-c config_file=/etc/postgresql/12/main/postgresql.conf' \
--check
Yukarıdaki komutun sonundaki “–check” anahtarı size yapılacak işlemi herhangi bir değişiklik yapmadan çalıştırıp (dry run) herhangi bir sorun olup olmayacağını gösterecektir. Eğer bir sorun görünmezse aynı komutu “–check” anahtarını silip tekrar çalıştıracağız:
# /usr/lib/postgresql/12/bin/pg_upgrade \
--old-datadir=/var/lib/postgresql/10/main \
--new-datadir=/var/lib/postgresql/12/main \
--old-bindir=/usr/lib/postgresql/10/bin \
--new-bindir=/usr/lib/postgresql/12/bin \
--old-options '-c config_file=/etc/postgresql/10/main/postgresql.conf' \
--new-options '-c config_file=/etc/postgresql/12/main/postgresql.conf'
Bu işlemin süresi, veri tabnaının barındığı medyanın hızı, veritabanı sayısı ve boyutuna göre değişiklik gösterecektir. HDD üzerindeki ~90GB boyutundaki veritabanını aktardığımda süre tutmadım ama en az 2 saat sürdüğünü söyleyebilirim. Yükseltme işlemi bittikten sonra “postgres” kullnıcısını terk edip yeni PostgreSQL sunucu ayarlarındaki portu olması gerekn port haline getiriyoruz. Tabi eski sunucunun port ayarını da değiştirmemiz gerekiyor:
# sudo nano /etc/postgresql/12/main/postgresql.conf
"port = 5433" satırını "port = 5432" olarak değiştirin.
# sudo nano /etc/postgresql/10/main/postgresql.conf
"port = 5432" satırını "port = 5433" olarak değiştirin.
Ve PostgreSQL servisini yenidne başlatın:
# sudo systemctl start postgresql.service
Şu andan itibaren sürüm 10, 5433 portundan, sürüm 12 ise standart 5432 portundan yayın yapmaya başladı. unutmayın halen 10 sürümüne geri dönebilir durumdasınız. Sadece port numaralarını değiştirerek eskiv eri tabnına erişebilirsiniz. Ya da mevcut port üzerinden bir client ile erişilebilir. Öntanımlı portta çalışan veritabanı sunucu sürümünü öğrenmek için aşağdaki komutu girebilirsiniz:
# sudo su postgres
# psql -c "SELECT version();"
Yeni veritabanı için bir takım optimizasyonlar yapmak maksadıyla aşağıdaki komutu çalıştıracağız.
# ./analyze_new_cluster.sh
# exit
Tebrikler. Güncellenmiş PostgreSQL ve yükseltilmiş veritabnınız kullanıma hazır.
Bu adımdan sonra yapılacaklar eski veritabanının ve sunucusunun sistemden kaldırılması adımlarıdır. Eğer birşeylerden emin değilseniz bu adımlara geçiş yapmayın!
# apt list --installed | grep postgresql
# sudo apt-get remove postgresql-10 postgresql-server-dev-10
# sudo rm -rf /etc/postgresql/10/
# sudo su postgres
# ./delete_old_cluster.sh
Linux Mint Mate desktop’ta system tray’deki network manager’dan “Edit Connections”a tıkla.
Gelen pencerede “+”ya tıklayıp “Hardware” başlığı altından “WiFi” seçin ve “Create”e tıkla.
Yeni pencerede:
Pencerenin en üstündeki “Connection Name”i de istersen değiştirip daha belirgin bir bağlantı adı verebilirsin.
“Save” tuşuna tıkladığında otomatik olarak HotSpot alanı oluşacaktır.
Başka bir cihaz ile bu bağlantıyı kullanabilirsin.
LVM (Logical Volume Manager) sisteminin en büyük artısı normal disk bölümlemeye göre dinamik bölümleme yapılabilmesidir. Aynı zamanda bir disk bölümünü birden fazla diske yayabilmek gibi güzel bir özelliğe de sahiptir. Kısaca “/” (root) bölümünü sadece bir disk kapasitesi ile sınırlamanıza gerek kalmaz. Bilgisayar bağlayacağınız fiziksel disklerin tüm kapasitesinin tamamını “/” bölümü altında toplayabilirsiniz. Elimde boşta duran 160GB genişliğindeki diski kullanıma sokmak amacıyla, mevcut LVM yöntemi ile bölümlenmiş sistemime eklemeye karar verdim. Eğer sizinde sisteminiz LVM üzerine kuruluysa ve disk alanınızı genişletmek istiyorsanız aşağıdaki örneklerde bu işlemi nasıl yapıldığını görebilirsiniz.
Bu yazımda Ubuntu 16.04 LTS Sunucu sürümünde network ayarlarının nasıl yapılacağını aşağıdaki komut örnekleri ile göstereceğim, bu örnekte sunucuda wireless kart olduğunu varsayıyorum, zaten Ethernet bağlantısı pek sorun olmadığından sunucular için en çok wireless kartı üzerinden bağlantı nasıl yapılır sorusunun cevabı aranmakta.
# sudo -s
komutu ile root olduktan sonra aşağıdaki komut ile sistemimizdeki wireless kartlarını bulacağız.
# iwconfig
lo no wireless extensions.
wlan0 IEEE 802.11bg ESSID:off/any
Mode:Managed Access Point: Not-Associated Tx-Power=off
Retry short limit:7 RTS thr:off Fragment thr:off
Power Management:off
eth0 no wireless extensions.
Görüldüğü üzere sistemimizde “wlan0” olarak tanımlanmış bir wireless kartı mevcut.
Bu kart için “/etc/network” altında tanımlamalarımızı yapacağız, ama önce “wpa” anahtarını oluşturmamız gerek. Bunun için önce “/etc/network/interfaces.d/” klasörüne geçin.
# cd /etc/network/interfaces.d
Ardından şu komutu çalıştırın, SSID yerine bağlanmak istediğiniz kablosuz ağın adını yazın:
# wpa_passphrase SSID >> wlan0.cfg
Komutu çalıştırdığınızda alt satıra geçip beklemeye başlayacak. Bu durumda wireless parolanızı girip “enter”a basmanız gerekmekte. Bu işlemden sonra wifi key’ini wlan0.cfg dosyası içinde görebilirsiniz.
# cat wlan0.cfg
network={
ssid=”SSID”
#psk=”wifiparolasi”
psk=8ada1f8dbea59704af379538b4d9191f6a713905d1b4cd7a72864cea685b1a7f
}
Bu işlemden sonra “wlan0.cfg” dosyasını düzenlemek için “nano” ile açıp bu interface için ağ bağlantı ayarlarını yapmaya başlıyoruz:
# nano wlan0.cfg
Yukarıda gördüğümüz içeriğin üstü çizili olan satırlarını silmekle işe başlayacağız:
network={
ssid=”SSID”
#psk=”wifiparolasi”
psk=8ada1f8dbea59704af379538b4d9191f6a713905d1b4cd7a72864cea685b1a7f
}
Yukarıda gördüğümüz içeriğin üstü çizili olan satırlarını silin. Kalan satırın başını değiştirin ve şu hale getirin.
wpa-psk 8ada1f8dbea59704af379538b4d9191f6a713905d1b4cd7a72864cea685b1a7f
Daha sonra bu satırın üstüne aşağıdaki satırları ekleyin:
auto wlan0
iface wlan0 inet static
address 192.168.1.2 #kullanılmayan bir IP adresi olmalı.
netmask 255.255.255.0
gateway 192.168.1.1
dns-nameservers 8.8.4.4 8.8.8.8
wpa-ssid SSID
wpa-psk 8ada1f8dbea59704af379538b4d9191f6a713905d1b4cd7a72864cea685b1a7f
Dosyayı bu şekilde kaydettikten sonra aşağıdaki komut el ile çalıştırarak ağ bağlantısını sağlayabilirsiniz.
# ifup wlan0
Bu yöntem ile sunucuyu yeniden başlatsanız dahi boot esnasında otomatik olarak ağ bağlantısı sağlanmış olacaktır. Ayrıca eğer kablolu bağlantı kullanacaksanız “wpa” ile başlayan satırları silip “wlan0” olan interface adını ethernet interface adı ile (Örneğin eth0) değiştirmeniz yeterli olacaktır.
Neden Debian’da “sudo” kurulu gelmez?
Aslında Debian’da “sudo” kurulu gelir. ancak dikkat edilmeyen bir husus var ki bu sebeple “sudo” öntanımlı olarak kurulmuyor. Bu yüzden işlerinizi “su” ile halletmeniz gerekiyor. Bu durumun önüne geçmek için “Debian” kurulumu sırasında sizden istenen “root” kullancısına parola tanımlama bölümünde “root” kullanıcısına parola tanımlamadan, parola alanını boş bırakarak o adımı geçmeniz gerekmektedir. Böylelikle sistem kurulumu tamamlandığında “sudo” özelliğine haiz bir sisteme sahip olursunuz.
Neden “su” yerine “sudo” kullanılmalı?
“su” kullanmanız gerekiyorsa, bu, yapılacak tüm sistem çapındaki işlemler için “root” kullanıcı “shell”ine ulaşmak için aktif bir “root” kullanıcısının olmasını gerektirir. Bu da ister istemez sistem açıklarına sebep olabilir. Aktif bir “root” hesabı hiç beklemediğiniz bir anda sisteminizde oluşan bir açıktan faydalanılmasını sağlayabilir. Bu yüzden “su” yerine “sudo” kullamanız sisteminizin güvenliği için iyi bir adımdır. Böylelikle aktif bir “root” kullanıcısı olmasa bile sistem çağında işlem yapabilmenize olanak sağlanır.
Yüksek güvenli parolası olan bir “root” kullanıcısı olması yerine “root” işlemlerini yapabilecek başka bir kullanıcı olmasının ne gibi bir avantajı olabileceğine gelirsek;
Her sistemde standart olarak bir “root” kullanıcısı bulunduğundan açık hedeftir. Bu yüzden saldırganlar başka kullanıcı aramakla uğraşmaz doğrudan “root” kullanıcısını hedef gözetirler, ve yapmaları gereken sadece şifresini ele geçirmektir. Aktif bir “root” kullanıcısı yoksa, saldırgan önce “root” haklarına sahip olabilen bir kullanıcı tespit etmelidir. bu da demek oluyor ki sistemdeki kullanıcı isimlerini bilmelidir (düşük bir ihtimal). Bu kullanıcıyı bulduktan sonra şifresini ele geçirmeye çalışmak zorundadır. Aktif bir “root” kullanıcısına saldırmaktan çooook daha meşakatli bir durum söz konusu olduğunu anlamışsınızdır.
Debian 8’de “sudo” kurulumu ve “root” kullanıcısının kullanılmaz hale getirilmesi:
Gerekli bilgileri aldığınıza ve kafadaki soru işareti bulutlarını dağıttığımıza göre bu işlemlerin nasıl yapılacağına geçebiliriz.
En başta anlattığım gibi, eğer Debian kurulumunda “root” kullanıcısına parola tanımlamadıysanız zaten “sudo”ya sahip bir sisteminizin olması gerekmektedir. Eğer kurulum esnasında “root “kullanıcısına parola tanımladıysanız önce “sudo” komutunu kurmamız gerekmektedir. bunun için önce “root” kullanıcısı olmamız gerekmektedir.
LocalHost$ su –
Password:
Daha sonra gerekli paketi kurmak gerekli:
root@LocalHost# apt-get install sudo
Reading package lists… Done
Building dependency tree
Reading state information… Done
The following NEW packages will be installed:
sudo
0 upgraded, 1 newly installed, 0 to remove and 0 not upgraded.
Need to get 855 kB of archives.
After this operation, 2,390 kB of additional disk space will be used.
Get:1 http://ftp.tr.debian.org/debian/ jessie/main sudo amd64 1.8.10p3-1+deb8u3 [855 kB]
Fetched 855 kB in 0s (1,753 kB/s)
Selecting previously unselected package sudo.
(Reading database … 90343 files and directories currently installed.)
Preparing to unpack …/sudo_1.8.10p3-1+deb8u3_amd64.deb …
Unpacking sudo (1.8.10p3-1+deb8u3) …
Processing triggers for man-db (2.7.0.2-5) …
Processing triggers for systemd (215-17+deb8u4) …
Setting up sudo (1.8.10p3-1+deb8u3) …
Processing triggers for systemd (215-17+deb8u4) …
Paket kurulumu tamamlandıktan sonra kendi kullanıcımızı “sudoers” listesine yani “sudo” grubuna eklememiz gerekmektedir.
root@LocalHost# adduser kullanı_adı sudo
Bu işlemden sonra kullanıcımızın “sudo” ile “root” haklarına sahip olabilmesi için, bu kullanıcı ile yeniden oturum açmanız gerekmektedir. Çünkü her kullanıcının grup bilgileri oturum açtığında bir kereye mahsus okunmaktadır ve oturum kapatılıp yeniden açılıncaya kadar değişiklikler etkin olmaz. Yeniden oturum açtıktan sonra aşağıdaki komut ile “sudo” komutunu kullanıp kullanamadığınızı kontrol edin:
LocalHost$ sudo -s
[sudo] password for kullanıcı_adı:
root@LocalHost#
Kullanıcınız artık “sudo” ile root yetkileri alabilecek konuma geldi. Bundan sonra aktif “root” kullanıcısını tecrit etmemiz lazım. bunun için aşağıdaki komutu kullanmanız yeterlidir:
LocalHost$ sudo passwd -l root
passwd: password expiry information changed.
Eğer daha sıkı bir “root” kullanıcısı güvenliği istiyorsanız “/etc/passwd” dosyasında aşağıdaki satırda değişik yapmanız gerekmektedir.
root:x:0:0:root:/root:/bin/bash
Bu satırda “/bin/bash” kısmında kullanıcının login olduğu zaman hangi “shell”i kullanacağı belirtilmiş. bu “shell”i “/usr/sbin/nologin” ya da “/bin/false” ile değiştirdiğiniz takdirde kullanıcı aktif olsa bile sisteme bu kullanıcı hesabı ile giriş yapılamaz. Böylece “root” kullanıcısına ikinci bir güvenlik adımı eklemiş olduk.
Bu yapılandırmadan sonra “root” kullanıcısı olmayan sisteminizde kendi kullanıcınız ile “root” işlemleri yapabilir hale gelmiş bulunmaktasınız.
Ubuntu sunucu sisteminizde kafa şişiren, gereksiz hızlı dönen fanlarınızı kontrol altına mı almak istiyorsunuz? Belki de ortam sıcaklığı arttığı halde pısırık bir fanınızı var ve işini yapmıyor mu? Sisteminiz üzerinde omlet yapmadan ve kafanız daha fazla şişmeden önce bu duruma müdahale etmek ve fan kontrolü için depodan “fancontrol” paketini kuruyoruz
# apt-get install fancontrol
Kurulumdan sonra “pwmconfig” komutu ile “/etc/fancontrol” konfigürasyon dosyasını canlı olarak yapılandırmaya başlıyoruz.
# pwmconfig
# pwmconfig revision 6166 (2013-05-01)
This program will search your sensors for pulse width modulation (pwm)
controls, and test each one to see if it controls a fan on
your motherboard. Note that many motherboards do not have pwm
circuitry installed, even if your sensor chip supports pwm.
We will attempt to briefly stop each fan using the pwm controls.
The program will attempt to restore each fan to full speed
after testing. However, it is ** very important ** that you
physically verify that the fans have been to full speed
after the program has completed.
Found the following devices:
hwmon0/device is coretemp
hwmon1/device is w83627thf
Found the following PWM controls:
hwmon1/device/pwm1 current value: 240
hwmon1/device/pwm2 current value: 240
hwmon1/device/pwm3 current value: 240
Giving the fans some time to reach full speed…
Found the following fan sensors:
hwmon1/device/fan1_input current speed: 2343 RPM
hwmon1/device/fan2_input current speed: 0 … skipping!
hwmon1/device/fan3_input current speed: 0 … skipping!
Warning!!! This program will stop your fans, one at a time,
for approximately 5 seconds each!!!
This may cause your processor temperature to rise!!!
If you do not want to do this hit control-C now!!!
Hit return to continue:
Fan kontrol programı kısa bir testpitten sonra bulduğu aygıtları, PWM kontrolcülerini ve Fan kontrol sensörlerini listeliyor. Listeden hemen sonra program ayar sırasında her bir fanı 5 saniyeliğine durduracağını söylüyor. Bu durum çok yük binen bazı sistemlerde krize yol açabilir. O yüzden, sisteminizin fanların durdurulması sırasındaki stresi kaldırıp kaldıramayacağından emin değilseniz bundan sonraki adımlara geçmeyiniz. Biz sıradan ev kullanıcıları için çok da dert olmasa gerek 🙂
Enter tuşuna basıp devam ettiğinizde, hangi fanın hangi voltaj kontrolörü tarafından kontrol edildiği tespiti otomatik olarak yapılıyor ve sonrasında detaylı korelasyon ayarlarını çıkartmak isteyip istemediğinizi soruyor. Bu işlem PWM kontrolcüsüne ne emredilirse Fan kaç RPM’de dönecek bilgisini toplamaya yarıyor.
Testing pwm control hwmon1/device/pwm1 …
hwmon1/device/fan1_input … speed was 2343 now 1028
It appears that fan hwmon1/device/fan1_input
is controlled by pwm hwmon1/device/pwm1
Would you like to generate a detailed correlation (y)?
Evet dediğinizde fanınız değişen (düşürülen) PWM değerleri ile birlikte yavaşlamaya başlıyor:
PWM 255 FAN 2343
PWM 240 FAN 2220
PWM 225 FAN 2343
PWM 210 FAN 2109
PWM 195 FAN 2008
PWM 180 FAN 1757
PWM 165 FAN 1622
PWM 150 FAN 1360
PWM 135 FAN 1081
PWM 120 FAN 1004
PWM 105 FAN 1004
PWM 90 FAN 1004
PWM 75 FAN 981
PWM 60 FAN 1004
PWM 45 FAN 1004
PWM 30 FAN 1004
PWM 28 FAN 1004
PWM 26 FAN 1004
PWM 24 FAN 1004
PWM 22 FAN 1004
PWM 20 FAN 1004
PWM 18 FAN 1028
PWM 16 FAN 1004
PWM 14 FAN 1004
PWM 12 FAN 1004
PWM 10 FAN 1004
PWM 8 FAN 1004
PWM 6 FAN 1004
PWM 4 FAN 1028
PWM 2 FAN 1028
PWM 0 FAN 1004
Testing pwm control hwmon1/device/pwm2 …
hwmon1/device/fan1_input … speed was 2343 now 2343
no correlation
No correlations were detected.
There is either no fan connected to the output of hwmon1/device/pwm2,
or the connected fan has no rpm-signal connected to one of
the tested fan sensors. (Note: not all motherboards have
the pwm outputs connected to the fan connectors,
check out the hardware database on http://www.almico.com/forumindex.php)
Did you see/hear a fan stopping during the above test (n)?
Fan kontrol programı benim sunucuda nedense korelasyon bulamadığını düşünüyor. Muhtemelen donanım uyumsuzluğu söz konusu. Bu yüzden bana yukarıdaki test sırasında Fanın durup durmadığını soruyor. Ben bu soruya kulaklarıma güvenerek evet diyorum.
Bu adımdan sonra fan kontrol programı testini tamamlandığını ve ayarları kaydetmek isteyip istemediğinizi soracak. Gerekli cevapları verip fan kontrol programının işini bitirmesini sağlıyoruz:
Testing is complete.
Please verify that all fans have returned to their normal speed.
The fancontrol script can automatically respond to temperature changes
of your system by changing fanspeeds.
Do you want to set up its configuration file now (y)? y
What should be the path to your fancontrol config file (/etc/fancontrol)?
Loading configuration from /etc/fancontrol …
Select fan output to configure, or other action:
1) hwmon1/device/pwm1 3) Just quit 5) Show configuration
2) Change INTERVAL 4) Save and quit
select (1-n): 4
Saving configuration to /etc/fancontrol…
Configuration saved
Ayarını yaptığımız için artık “fancontrol” servisini başlatabilir ve fanların huşû içinde dönmelerine tanık olabiliriz.
# service fancontrol start
* Starting fan speed regulator fancontrol [ OK ]
Artık fanlarınızın normalde kedi gibi mırıldandığı, ancak sıcak arttıkça canavarlaşacağı bir dünyaya adım atmış bulunuyorsunuz. Sisteminize zeval gelmesin.